Küçük kentlerde büyük siyaset...

Tekirdağ’ın siyasi kongreler gerçeği...

Tekirdağ ve ilçelerinde siyaset, dışarıdan bakıldığında sakin, rutin ve sıradan görünebilir.

Ama işin içine girince anlarsınız ki, burada atılan her adım, verilen her oy, sadece bir ilçe başkanını değil, bütün ilin siyasi geleceğini belirler.

Büyük salonlarda atılan nutuklardan daha etkili olan, bazen bir muhtar odasındaki kısa sohbet, bazen pazar yerinde tezgâh arkasında geçen beş dakikadır.

Çünkü küçük kentlerde siyaset, masa başında değil, halkın gözünün içine bakarak yapılır.

Seçilme Şekli = Yönetim Tarzı

Tekirdağ’da geçmiş yıllarda gördük… Kongre öncesi kapı kapı dolaşan, delegenin elini sıkan, köy kahvesinde oturup çay içen adaylar, göreve geldiklerinde de sahada oldular.

O ilçelerde parti kapısı hiç kapanmadı, gençlik kolları tabela olmaktan çıktı, kadınlar yönetimin merkezine geldi.

Sonuç? Yerel seçimlerde oy artışı, genel seçimlerde il ortalamasının üzerinde başarı.

Ama masa başında hazırlanan listelerle, “nasıl olsa seçilirim” havasında gelen yöneticiler?

Onlarda tablo hep aynı oldu: Kapalı kapılar, formalite toplantılar, küskün üyeler…

Siyasi Aktörlerin Gerçek Rolü

Bir ilçe başkanı ya da il yöneticisi, masa başında imza atan figür değildir.

O kişi, hangi konunun gündeme taşınacağını, halkın hangi sorununa öncelik verileceğini, belediye ile nasıl ilişki kurulacağını belirler.

Doğru kişi seçildiğinde, o ilçe bir çekim merkezi olur.

Yanlış kişi seçildiğinde, halk “bunlar kendi aralarında konuşuyor” der ve sandık günü sessizce cevabını verir.

Bilgi ve Tecrübe: Siyasetin Yakıtı

Başarılı ilçe başkanlarının ortak noktası bellidir: Hem tecrübeli hem bilgili olmaları.

Tecrübeli olan; kiminle ne zaman konuşacağını, hangi sözün kitleyi ayağa kaldıracağını, hangi yerde susacağını bilir.

Bilgili olan; mevzuata, belediye bütçesine, yerel yönetim yetkilerine hâkimdir.

Tekirdağ’da bazen sahada çok görünen ama bilgisiz yöneticiler oldu; heyecan vardı ama yön pusulası yoktu.

Bazen de bilgili ama halkla bağı olmayan yöneticiler geldi; akıl vardı ama ruh yoktu.

Başarı, bu iki özelliğin aynı kişide buluştuğu yerde doğar: Bilgili ve sahada olan lider.

Gerçek Örnekler, Gerçek Dersler

Sahada Kazanan: Bir ilçede, aday kongre öncesi her mahalleye gitti, köylerde soba başında oturdu, esnafla dertleşti. Kongre günü salona girdiğinde arkasında sadece bir liste değil, yüzlerce gönül vardı. Göreve gelince kapılar hep açık kaldı, düzenli mahalle toplantıları yapıldı, belediye ile halk yararına dengeli ilişkiler kuruldu. O dönem, hem yerel hem genel seçimlerde oy rekoru kırıldı.

Bilgisizlik Yorgunluğu: Bir başka ilçede, sahada çok görünen bir başkan vardı ama mevzuata hâkim değildi. Belediye bütçesi, meclis kararları gibi konularda yetersizdi. Coşku vardı ama içerik yoktu. Halk “konuşuyorlar ama bilmiyorlar” demeye başladı. Sonraki kongrede değişim kaçınılmaz oldu.

Bilgi Var, Ruh Yok: Bir ilçe başkanı ise her şeyi biliyordu; bütçe kalemlerini ezbere, yönetmelikleri madde madde… Ama sahaya inmedi, halkla temas kurmadı. Parti binası bir arşiv odasına döndü. Oylar düşmedi ama heyecan eridi. Siyasette bazen kayıp, rakamla değil, ruhla ölçülür.

İlçelerden Yükselen Dalga

Tekirdağ’da bir il kongresinin kaderi, iki ilçenin tercihiyle değişti.

Bu ilçelerde güçlü, sahada aktif yönetimler vardı.

Delegelerini ikna etmekle kalmadılar, il genelinde moral dalgası oluşturdular.

Sonuç: İl yönetimi değişti, parti söylemi sahaya daha çok odaklandı.

Artık Tahammül Yok

Tekirdağ’ın ilçelerinde artık seçim günü ortaya çıkıp, dört yıl boyunca ortada görünmeyen yöneticilere tahammül yok.

Halk; sahada olanı, proje üreteni, gençleri ve kadınları siyasetin merkezine koyanı istiyor.

Bir ilçe başkanlığı, “birkaç kişinin kulis zaferi” değil; yüzbinlerce insanın ortak umudu olmalı.

10 Yıldan Çıkan 5 Altın Ders

Seçilme yöntemi, yönetim tarzını belirler. Emeğiyle seçilen sahada olur; masa başı listesinden gelen pasifleşir.

Bilgi olmadan siyaset yapılmaz. Mevzuata, bütçeye hâkim olmayan yönetim, ne muhalefet yapar ne iktidar.

Tecrübe ile gençlik enerjisi birleşmeli. Sadece tecrübe hantallık, sadece gençlik yönsüzlük getirir.

İlçeler il genelini belirler. Güçlü ilçeler il yönetimini taşır, zayıf ilçeler tüm ili geriye çeker.

Halktan kopan yönetim sandıkta bedel öder. Dört yıl kapalı kapılar ardında duran, seçim günü en büyük şoku yaşar.

Son Sözüm:

Küçük kentlerde büyük siyaset yapılır.

Ve Tekirdağ’da bu siyasetin büyüklüğü, ilçe kongrelerinde verilen kararlarla başlar.

Tecrübe ve bilgi, siyasetin yakıtıdır; vicdan ve halk sevgisi ise direksiyonudur.

Yanlış kişiye direksiyon emanet edilirse, araç yoldan çıkar.

Doğru kişi seçilirse, ilçeler de, il de, hatta ülke de hedefe ulaşır.

O yüzden her delegenin elindeki oy pusulası, sadece bir isim değil, Tekirdağ’ın geleceğidir.

Ve unutmayın; tarihin sayfalarına not düşenler, salonda oturanlar değil, sahada iz bırakanlardır.