Suyun kıymetini önce siz bilin!..

TESKİ geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, şehirde yalnızca bir aylık su rezervi kaldığını açıkladı.

Kurak geçen ilkbahar ve yaz ayları, özellikle Süleymanpaşa’ya su sağlayan Naip Barajı’nı kuruttu. Barajdaki su seviyesi yüzde 2’ye kadar geriledi. Yeraltı suları da 30 yıl öncesine göre yaklaşık 80 metre düşmüş durumda.

Ancak durumun ciddiyetine rağmen cadde ve sokaklarda, sanki su hiç bitmeyecekmiş gibi litrelerce israf edilmeye devam ediyor. Neden mi? Çünkü yetersiz alt yapı çalışmalarından dolayı neredeyse her hafta farklı bir mahallede su borusu patlıyor.

Birkaç gün önce Çerkezköy ilçesinde Güveniş Caddesi’nde, ondan önce Bağlık’ta… Suyun dakikalarca değil, saatlerce asfaltı yıkayarak aktığını gören vatandaşlar haklı olarak şu soruyu soruyor: “Biz muslukta tasarruf yaparken, bu boşa akan suyun hesabını kim verecek?”

Yetkililer haklı olarak vatandaşlara “çim sulamayın, hortumla araç yıkamayın” çağrısı yapıyor. Ama biz de soruyoruz: Peki altyapı neden hâlâ bu kadar eski, neden bu kadar kırılgan? Neden borular, yaz ortasında bu kadar sık patlıyor? Her boru patlağında sadece su değil, onca enerji, onca emek ve onca para da heba oluyor. Ve bu, yıllardır süregelen bir sorun.

TESKİ Genel Müdürü Mehmet Ali Şişmanlar, kayıp-kaçak oranlarını azaltmak için altyapıyı yenilediklerini söylüyor. Hatta bu kapsamda 200 milyon liralık yatırım başlatıldığını açıklıyor. Elbette bu olumlu bir gelişme. Ama su krizi kapıya dayanmışken, artık sadece planlama değil, uygulama hızının da artması gerekiyor.

Su tasarrufu sadece vatandaşın omzuna yıkılacak bir yük değildir. Musluğu kısıp, hortumu kaldırmakla bu iş çözülmez. Kamusal altyapıdaki israf da en az bireysel kullanım kadar önemlidir. Çünkü o patlayan borulardan akan su, bizim geleceğimizdir.

Unutmayalım: Bu şehirde her damla su artık stratejik önemde. Her patlayan boru, her geciken müdahale, geleceğimizden çalınmış bir adımdır.

Su krizinin çözümü, sadece “musluğu kıs” demekle değil, boruları sağlamlaştırmakla, sistemi yenilemekle mümkündür.

Çimler yerine, saatlerce yolları sulayan fıskiyelere de el atılması gerekiyor!..