Psikolog Yavuz’dan ailelere uyarı: Çocuğunuzu okula bırakıp kaçmayın

Tekirdağ’da görev yapan Uzman Klinik Psikolog İrem Yavuz, 1. ve 5. sınıf öğrencilerinin okula uyum sürecine ilişkin ailelere önemli uyarılarda bulundu. Yavuz, çocukların “okuldan kaçma” algısı yaşamaması için istikrarlı bir şekilde sürece devam edilmesi gerektiğini, ebeveynlerin çocuklarını okula bırakıp gizlice uzaklaşmalarının ise ciddi uyum sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.

Ebru Algül
Ebru Algül Tüm Haberleri
Psikolog Yavuz’dan ailelere uyarı: Çocuğunuzu okula bırakıp kaçmayın
Haber albümü için resme tıklayın

1 Eylül itibariyle birinci ve beşinci sınıf öğrencileri için okula uyum süreci başladı. Okullar ise 8 Eylül tarihinde açılacak.

Çerkezköy’de 5 yıldır psikolog olarak hizmet veren Uzman Klinik Psikolog İrem Yavuz, uyum sürecinde nelere dikkat edilmesi ve neler yapılması gerektiği hakkında Tekirdağ Bakış İnternet Haber sitesi muhabirlerini açıklamalarda bulundu.

“OKULA BAŞLARKEN ÇOK ZORLANABİLİYORLAR”

Bir haftalık uyum sürecinde ailelerin çocuklar bu süreçte istediği zaman okula gitsin, istediği zaman gitmesin diyerek yanlış yaptığını belirten Yavuz, “Birinci sınıfa başlarken bir hafta öncesindeki o uyum sürecine başlamamızın nedeni aslında çocukların okulla alakalı kısımla bir hafta sonra yani 8 Eylül tarihi geldiğinde tam anlamıyla uyumlanmış bir şekilde okula devam edebilmelerini sağlamak için bu geliştiriliyor. Ancak aileler bunu bir hafta gitmeye çalışsın, gidebilirse gitsin gidemezse birkaç gün gitmesin, erken çıkması gerekirse erken çıksın gibi bakıyorlar. Bu sefer küçük çocuklar için istikrar ve o davranışı kazanmak çok hızlı olduğundan dolayı çocuk okulu böyle bir şey gibi algılıyor. Sanki istediği zaman gitmeyebilir, istediği zaman gidebilir gibi bir algıyla yaklaştığı için okulların açıldığı hafta geldiğinde okula başlarken çok zorlanabiliyorlar. O yüzden ailelerin bu sürece başlarken öncesinde çocuğu bilgilendirmesi gerekiyor.” dedi.

“AİLE ÇOCUĞU OKULA BIRAKIP KAÇIYOR”

Ailelerin çocuklarını okula bırakıp kaçmalarıyla çok karşılaştıklarını ifade eden Yavuz, “Şu hatayla çok karşılaşıyoruz; Aile çocuğu okula bırakıp kaçıyor. Beni görmezse unutur, beni görmezse oyalanır gibi düşünüyorlar. Bu yöntem bir süre işe de yarayabiliyor. Çocuk akranlarıyla bir aradayken ya da öğretmen gibi bir otorite figürüyle bir aradayken o sürede sesini çıkartmıyor. Ebeveynlerini gördükten sonra bu sefer ertesi sabah okula gideceği zaman aynı kaygı ve stresi yaşadığında tekrardan terk edileceğim hissiyle geldiğinde bu sefer hiç gitmek istemiyor. O yüzden başlangıç noktasında çocuktur alışır, ağlar, unutur gibi yaklaşımda bulunmaktan ziyade çocuğa güven vermek gerekir. Mümkünse eğer başta ufak ayrılıklar yapmak faydalı olur. Çünkü çocuğun ilk ayrılığının okul zamanı olması çok zorlayıcı olabiliyor. Şimdiye kadar hiç ailesinden ayrılmadıysa, anaokulu ya da kreşe gitmediyse ilk ayrılışını okul zamanı yaşıyor olması çok daha zorlayıcı olabiliyor.” şeklinde konuştu.

“ANASINIFIYLA AYNI OLMADIĞI İÇİN ÇOCUKLAR BURADA DA ZORLUK YAŞAYABİLİYOR”

Anasınıfından birinci sınıfa geçen bir çocuğun da zorluklar yaşayabildiğini söyleyen Yavuz, “Bugün günümüzde oyun grupları, anaokulu, kreş tecrübeleri çocuğun anneden ve babadan ayrışmasını sağlayan kısımda oluyor. Birinci sınıfa başlıyor olmak anasınıfıyla aynı olmadığı için çocuklar burada da zorluk yaşayabiliyor. Burada öğretmen, okul ve velinin tam anlamıyla iş birliği gerekiyor. Çocuk sırf ağladığı için ya da gitmek istemediği için, aileden ayrışmak istemediği kısımda bunun çocuğun ağladığı için olduğunu değil daha geçerli sebeplerle gösterilmesi gerekiyor. Tamam bugün okula gitmeyelim demek yerine, tamam sınıfa girmeyebilirsin ama bizim bugün burada oturmamız gerekiyor, burada olmamız gerekiyor, sen burada oturacaksın, ben dışarıda oturacağım demek gerekiyor.” dedi.

“AĞLADIĞINDA VE EVE GİTTİĞİNDE SINIRSIZ BİR ÖZGÜRLÜK ALANINA SAHİP OLUYOR”

Çocuk ağladığı için eve gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Yavuz, “Çocuk ağladığında ve eve gittiğinde sınırsız bir özgürlük alanına sahip olmuş oluyor. Evde istediği gibi zaman geçirebiliyor. Her ne sebepten olursa olsun çocuğa sevdiği bir şeyi verip onu ödüllendirmek yerine, okul saati içerisinde okulda oturmayı ve daha sonra ertesi gün okula girmeyecekse, sınıfa girmeyecekse yine de orada bulunması gerektiğini söylüyoruz aslında.” ifadelerini kullandı.

“MUTLAKA GEÇ KALINMADAN BİR DESTEK ALMALARINI TAVSİYE EDİYORUM”

Bir, bir buçuk ay geçmesine rağmen çocuk uyum sağlayamamışsa ve destek alınmasına dair yönlendirme olmuşsa mutlaka destek alınmasını tavsiye eden Yavuz, “Genelde okul başlıyor. Bir ay, bir buçuk ay geçiyor çocuk hala okula alışmamış oluyor ve artık o zaman bir uzmandan destek almaya karar veriyorlar. Bu bir buçuk aylık süre içerisinde çocuk bu davranışı geliştirdiği ve buna alıştığı için bu davranıştan geriye dönmesi daha zor oluyor. O yüzden bizim için kıymetli olan eğer ki bu bir haftalık uyum sürecinde çocuğunuzun hala alışamadığını düşünüyorsanız ve rehber öğretmenler veya okul idaresi bir uzmandan destek alınmasına dair yönlendirmelerde bulunuyorsa mutlaka geç kalınmadan bir destek almalarını tavsiye ediyorum.” dedi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Tekirdağ Bakış Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Tekirdağ Bakış hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Tekirdağ Bakış editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Tekirdağ Bakış değil haberi geçen ajanstır.

01

1snfannesi - O yüzden kapaklı ili geneli sadece 2saat koskoca hafta hiç olmuş sadece bir gün 2saatte ne uyumu

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 03 Eylül 17:43