Trakya'daki Bu Köylerin Adını Duyan Şaşırıyor: Birbirinden İlginç 10 Köy İsmi!

Trakya sadece tarihi dokusu ve verimli topraklarıyla değil, köy isimleriyle de göreni ve duyanı şaşırtıyor. Bölgedeki bazı köyler öyle ilginç adlara sahip ki, ilk kez duyanlar gülümsemeden edemiyor!

Kimi doğadan esinlenmiş, kimi tarihsel olaylardan miras kalmış, kimisi ise köy halkının yaşamıyla doğrudan bağlantılı…. İşte Trakya’da adını duyunca “Yok artık!” diyeceğiniz birbirinden ilginç 10 köy ismi!

Trakya’daki İlginç Köy İsimleri

Trakya’nın köy isimleri, bölgenin kültürel çeşitliliğini ve tarihinden gelen esprili yönünü yansıtıyor. Kimisi doğrudan doğadan, kimisi yaşanmış bir olaydan, kimisi de halk arasında yapılan esprilerden türemiş.

İşte Trakya’daki hem güldüren hem düşündüren en ilginç köy isimleri ve hikâyeleri…

Büyükdöllük (Edirne Merkez)

Adı ilk duyulduğunda esprili bir çağrışım yapan Büyükdöllük, 1800’lü yılların sonunda Bulgaristan’dan gelen göçmenler tarafından kurulmuş.

Köy, uzun yıllar büyükbaş hayvancılıkla anılmış; hatta civar köyler dişi hayvanlarını burada döllendirmek için getirirmiş. Bugün 583 kişilik nüfusu ve tarım-hayvancılıkla ayakta duran ekonomisiyle yaşamını sürdürüyor.

Küçükdöllük (Edirne Merkez)

Büyükdöllük’ün adeta kardeşi olan Küçükdöllük, isminden dolayı gülümsetiyor.

1528’den beri aynı adı taşıyan köyün nüfusu 130 civarında. Tarım ve hayvancılık burada da geçim kaynağı. Osmanlı döneminde askerlerin sefer dönüşünde bu köyde dinlendiği rivayet ediliyor.

Çöpköy (Edirne, Uzunköprü)

Adını duyunca pek çok kişiye şaşırtıcı gelen Çöpköy, tarihi rivayetlerle dolu.

Bir görüşe göre Sultan II. Murat’ın av alanı, diğerine göre ise mübadele döneminde çöplerle kaplı bir arazide kurulduğu için bu adı almış. Bir dönem belde statüsünde olan köyün nüfusu 969.

Yolageldi (Edirne, Havsa)

Sanki “yola gelen” bir köy havası veren Yolageldi, Osmanlı döneminde Fethiye/Sultaniye adını taşımış.

636 kişilik nüfusu olan köy, İstanbul-Edirne yolu üzerinde bulunuyor. Tarım ve hayvancılık, halkın temel geçim kaynakları.

Düğüncübaşı (Kırklareli, Lüleburgaz)

Adını ilk duyunca “düğünlerin başı” gibi algılanan bu köy, 1928’den beri aynı ismi taşıyor. 852 nüfuslu köy, Ergene Deresi yakınlarında yer alıyor ve tarımsal üretimiyle biliniyor.

Güngörmez (Tekirdağ, Saray)

Adı “güneş görmeyen yer” anlamına gelen Güngörmez, sadece ismiyle değil, tarihiyle de dikkat çekiyor.

Bölgede bulunan mağaralarda Kalkolitik Çağ’a ait kalıntılar bulunmuş. Nüfusu 1.427 olan köy, Trakya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri kabul ediliyor.

Kızkapan (Edirne, Keşan)

Adı oldukça ilginç bir çağrışım yapan Kızkapan, 1877’den beri aynı ismi taşıyor. Sadece 180 kişilik küçük bir köy olmasına rağmen, tarım ve hayvancılıkla geçimini sürdürüyor.

Küküler (Edirne, Süloğlu)

“Kükürt” ya da keskin bir koku çağrıştıran bu köyün adı aslında Osmanlı döneminde kullanılan “kiler” kelimesinden türemiş. Savaş zamanlarında depo olarak kullanılan köy, bugün doğa turizmi potansiyeliyle öne çıkıyor.

Evrensekiz (Kırklareli, Lüleburgaz)

“Evren sekiz” şeklinde kulağa farklı gelen bu belde, nüfusu 2.927 ile listemizdeki en kalabalık yerleşim.

İsminin Ahi Evren veya Evrenos Bey’den geldiği söyleniyor. Göletleri ve yeşil alanlarıyla doğa severlerin ilgisini çekiyor.

Şerbettar (Edirne, Havsa)

Tatlı bir çağrışım yapan Şerbettar’ın adı, aslında “Şarapdar” kelimesinden türemiş. 16. yüzyılda Şarapdar Hamza Bey’den aldığı bu isim, zamanla değişerek günümüzdeki halini almış. Bugün 718 nüfuslu köyde mübadele göçmenleri yaşıyor.

Yolunuz Edirne, Kırklareli ya da Tekirdağ’a düşerse, tabelalarını görüp gülümseten bu köylerden birine uğramayı unutmayın!