Gürel’in, her noktasını Beşiktaş’tan bir şeyler katarak süslediği kıraathanesinde Samsunspor’dan Barcelona’ya kadar birçok takımın atkılarına da yer alıyor. Ancak bu mekânın en önemli özelliği, taşıdığı isim.

Tekirdağ Bakış Gazetesi İnternet Haber Sitesi muhabirine Beşiktaşlılığını ve astığı atkıların hikayesini anlatan Gürel, “Sergen Yalçın adını verdiğim kıraathaneyi yaklaşık yirmi sene önce açtım. İlk başta sadece Beşiktaş atkılarıyla kıraathaneyi süsledim. Daha sonra sevdiğim yabancı takımların şallarını satın aldım. Bu sefer gelen müşteriler neden bizim takımımızın da atkısı yok demeye başladı. “Erzurum şalı yok mu, Karabük şalı yok mu, Aydın şalı yok mu” dediler. Ben de çok Aydınlıysan, çok Karabüklüysen getir asalım dedim. O günden beri insanlar kendi takımlarının atkılarını getiriyor, ben de kıraathaneme asıyorum. Baya bir şalımız oldu. Amerika şalımız bile var.” dedi.

“ÇOCUĞUMUN İSMİNİ SERGEN YALÇIN KOYDUM”

Oğluna da Sergen Yalçın ismini verdiğini söyleyen Gürel, “Beşiktaşlı olduğum için Sergen Yalçın hastasıydım. Bir çocuğum olursa ismini Sergen Yalçın koyacağım dedim ve Allah bize bir çocuk bağışladı. Bende de ismini Sergen Yalçın koydum.” şeklinde konuştu.

BİR FUTBOL SEVDASININ HİKÂYESİ

Uzunhacı Mahallesi’nde artık “Sergen Yalçın Kıraathanesi” tabelası, sadece Beşiktaşlıların değil, farklı takımlardan futbolseverlerin de uğrak noktası olmuş durumda.